10 günlük bir koşuşturmacanın ardından pazar sabahı İlker Hoca'nın temel eğitim grubuyla birlikte Ulus, Ankara Kalesi, Samanpazarı bölgesine bir eğitim gezisi yapacağını öğrendik. Asistan olarak çağırdı bizi de. Uzun zaman olmuştu, kendim için şöyle çıkıp fotoğraf çekememiştim. İş için fotoğraf çekerken aldığınız keyif kendiniz için fotoğraf çekerken aldığınız keyfin yanında bir hayli zayıf kalıyor. Pazar günümüzü böylesi geçirme teklifine hayır diyebilme ihtimalim yoktu sanırım.
Ulus Heykel'de buluşup hep beraber Hal, Samanpazarı, Kale altı, Kale içi gibi yerleri dolaştık. Her zamanki gibi Arzu Kafe'de gözlememizi ve mantımızı yedik. Akşam olunca da Ulus Heykel'inin yan tarafındaki çarşının tam ortasındaki Akman Pastanesi'nde boza içtik ki Ankara'ya geldiğimden beri böyle lezzetli bir boza karşıma çıkmamıştı, kısacası herkese tavsiyemdir efendim.
Tabii ki eğitim grubu ile birlikte gidince zamanı tamamen kendinize ayıramıyorsunuz ancak birilerine bildiğim birşeyi anlatmak ve ufacık da olsa birşeyler katmak veya katmaya çalışmak da inanılmaz keyifli benim için.En azından kent estetiği veya çarpık kentleşme ile ilgili çektiğim fotoğraflara bir tane daha eklemiş oldum. En üstteki fotoğrafta da eğitim grubunun kediyi çekme çabası görülmeye değerdi :) İlk zamanlar birçoğumuz ilginç birşey olduğu zaman fazlasıyla odaklanırız ya da grup halinde bir yerlere gidildiğinde bir kişi bir kareyi gördüyse, diğerleri de yanına dizilir çekmeye başlarlar. Hoş bir örnek oldu bence.
Ankara Kalesi ve çevresi fotoğraf çeken birçok kişi için gidilebilecek bir yer. Dokusuyla, yaşamıyla, yapısıyla gerek detay/doku çalışanların, gerek belgesel çalışıp esnaf, işçi, varoş, kentsel sıkıntılar vs gibi konulara odaklanmak isteyenler için hatta moda fotoğrafı çekmek isteyen arkadaşların bile kullanabileceği bir yer bence. Üstten ikinci fotoğrafta da kalenin duvarının önünde bana gözlerini kocaman kocaman açıp baktığı için Ayça'ya teşekkür ederim :)
Çektiğim fotoğrafları genelde deviantart hesabıma yüklüyorum. Bakmak isterseniz http://ganara.deviantart.com adresinden beklerim efendim. Herkese iyi haftalar dilerim.
Ulus Heykel'de buluşup hep beraber Hal, Samanpazarı, Kale altı, Kale içi gibi yerleri dolaştık. Her zamanki gibi Arzu Kafe'de gözlememizi ve mantımızı yedik. Akşam olunca da Ulus Heykel'inin yan tarafındaki çarşının tam ortasındaki Akman Pastanesi'nde boza içtik ki Ankara'ya geldiğimden beri böyle lezzetli bir boza karşıma çıkmamıştı, kısacası herkese tavsiyemdir efendim.
Tabii ki eğitim grubu ile birlikte gidince zamanı tamamen kendinize ayıramıyorsunuz ancak birilerine bildiğim birşeyi anlatmak ve ufacık da olsa birşeyler katmak veya katmaya çalışmak da inanılmaz keyifli benim için.En azından kent estetiği veya çarpık kentleşme ile ilgili çektiğim fotoğraflara bir tane daha eklemiş oldum. En üstteki fotoğrafta da eğitim grubunun kediyi çekme çabası görülmeye değerdi :) İlk zamanlar birçoğumuz ilginç birşey olduğu zaman fazlasıyla odaklanırız ya da grup halinde bir yerlere gidildiğinde bir kişi bir kareyi gördüyse, diğerleri de yanına dizilir çekmeye başlarlar. Hoş bir örnek oldu bence.
Ankara Kalesi ve çevresi fotoğraf çeken birçok kişi için gidilebilecek bir yer. Dokusuyla, yaşamıyla, yapısıyla gerek detay/doku çalışanların, gerek belgesel çalışıp esnaf, işçi, varoş, kentsel sıkıntılar vs gibi konulara odaklanmak isteyenler için hatta moda fotoğrafı çekmek isteyen arkadaşların bile kullanabileceği bir yer bence. Üstten ikinci fotoğrafta da kalenin duvarının önünde bana gözlerini kocaman kocaman açıp baktığı için Ayça'ya teşekkür ederim :)
Çektiğim fotoğrafları genelde deviantart hesabıma yüklüyorum. Bakmak isterseniz http://ganara.deviantart.com adresinden beklerim efendim. Herkese iyi haftalar dilerim.
4 yorum:
Bir fotografçı kızı olarak beceriksizliğim beni üzse de sizleri izlemekle teselli oluyorum.Kale civarını ben de çok severim.Zaten yaşadığım her şehirde eski dokulardan hep çok hoşlandım.
Ayçamız da öyle bir bakmış ki aklından ve gözbebeklerinden geçenlere kitap yazılır...
çok yaşayın e mi ...
Teşekkürler Nalan Abla. Kentlerde zaten eski yerleşimlerden eser kalmazken sanki son şahitleri olacakmışız gibi hissetmekteyim. O yüzden tadına varmaya çalışıyorum.
mutlu yıllar:)
Teşekkürler :)
Yorum Gönder