Yine önceden yazacağım dediğim bir konu. Hatta bu konuda yazmak için sevgili Alberto Modiano'dan izin almıştım kitabından yararlanmak için. Fotoğraf tarihi birçok kişi için sıkıcıdır aslında ancak meraklıları için özet şekilde ve kısa kısa bilgiler aktarmaya çalışacağım.
Fotoğraf sözcüğü ilk kez 25 Şubat 1839'da Vossishe Zeitung dergisinde yayınlanan bir yazıda Alman astronom Madler tarafından kullanılır. Buna karşılık fotoğraf çekmek fiili (to photograph) ve fotografik sıfatı İngiliz astronom Sir John Herschel'in notlarında 1839 yılının ocak ayında kullandığı ve bu bilginin 14 mart 1839'da "On the Art of Photography" yazısında ilk kez yazılmıştır.
Fos, fotos sözcüğü yunanca ışık demektir, grafe ise yazmak anlamına gelir. Fotoğraf bu durumda ışıkla yazmak demektir. Temel mantık ise bir kutudaki/odadaki küçük bir delikten deliğin karşısındaki kenara görüntünün iz düşümüdür. Herhangi bir ayakkabı kutusunun bir kenarına kalemle delik açarsanız (delik olabildiğince küçük olmalı) ilkel bir fotoğraf makinesinin kasasını elde etmiş olursunuz :)
Teknolojinin dijital olması fotoğrafın mantığını değiştirmez. Dijital makinelerimiz de küçük birer kutudur ve önündeki delik mercek mekanizması ile güçlü hale getirilmiştir. Arkasında ise algılayıcı olarak dijital bir sensör bulunur.
Şimdilik bu kadar yeter, uzadıkça sıkabilecek bir konu olduğu için kısa kesmeye çalışıyorum. Soğuk bir Ankara akşamından herkese iyi haftasonları, iyi akşamlar efendim.
Fotoğraf sözcüğü ilk kez 25 Şubat 1839'da Vossishe Zeitung dergisinde yayınlanan bir yazıda Alman astronom Madler tarafından kullanılır. Buna karşılık fotoğraf çekmek fiili (to photograph) ve fotografik sıfatı İngiliz astronom Sir John Herschel'in notlarında 1839 yılının ocak ayında kullandığı ve bu bilginin 14 mart 1839'da "On the Art of Photography" yazısında ilk kez yazılmıştır.
Fos, fotos sözcüğü yunanca ışık demektir, grafe ise yazmak anlamına gelir. Fotoğraf bu durumda ışıkla yazmak demektir. Temel mantık ise bir kutudaki/odadaki küçük bir delikten deliğin karşısındaki kenara görüntünün iz düşümüdür. Herhangi bir ayakkabı kutusunun bir kenarına kalemle delik açarsanız (delik olabildiğince küçük olmalı) ilkel bir fotoğraf makinesinin kasasını elde etmiş olursunuz :)
Teknolojinin dijital olması fotoğrafın mantığını değiştirmez. Dijital makinelerimiz de küçük birer kutudur ve önündeki delik mercek mekanizması ile güçlü hale getirilmiştir. Arkasında ise algılayıcı olarak dijital bir sensör bulunur.
Şimdilik bu kadar yeter, uzadıkça sıkabilecek bir konu olduğu için kısa kesmeye çalışıyorum. Soğuk bir Ankara akşamından herkese iyi haftasonları, iyi akşamlar efendim.
3 yorum:
Çok tskler Serhat bu guzel bılgılendırme ıcın
sevgıler gonderıyorum
bı de Ayca bı an once evıne dönsun:)
4 kısılık aıle yenıden bırlıkte olsun bı an once dıyorum
sevgılerımle
delikli kutuyu biliyordum ama fizikçi olmamam rağmen hala kafamın basmadığı konulardan biri
Sevgiler Öykü, ben de 4 gözle bekliyorum :)
Bana açıklamışlardı ama anlatabileceğim bir konu değil. Sanırım gözümle görmesem pek anlamazdım ben de :) Kutudan fotoğraf makinesi yapma planlarımız vardı, yaparsak sana da gönderelim bir tane, incelersin biraz. Basitçe açıklama bulursan bize de anlatırsın hem de :)
Yorum Gönder