30 Haziran 2009 Salı

Dijital Dersler-11 (Raw ve Jpeg Farkı)

Dijital ders mi desem fotoğraf dersi mi desem kararsız kaldım. Artık fotoğraflarımız çoğunlukla dijital teknoloji üzerinde olduğu için dosya formatları genel olarak fotoğraf ile ilgili denebilir.

Yine sıkça merak edilen bir konu. Raw dosya formatı nedir? Jpeg'ten farkı nedir? Raw fotoğraf çekmek bize ne gibi avantajlar ve dezavantajlar sağlar? Ben hangi dosya sistemini kullanıyorum? Bu soruların hepsine bu yazımızda cevap bulmaya çalışacağız.

Raw uzantılı fotoğraf dosyaları işlenmemiş fotoğraf formunu belirtir. Dosya uzantısı nikon için nef, diğer makineler için de değişme olasılığı var ama genel olarak raw yani ham adını veriyoruz. Raw dosyaları windows fotoğraf görüntüleyicisi ile görme imkanımız malesef yok. Eklentisi varsa da ben bilmiyorum. Yani jpeg dosyalar gibi üzerine çift tıklayınca hemencecik bilgisayar ekranımızda göremiyoruz. Ben ulead instant viewer ve picasa fotoğraf görüntüleyicisini kullanıyorum. Önceden ACDsee de kullanmıştım ama uzun bir süredir bilgisayarımda yüklü değil.Yukarıdaki şekildeki menü sadece raw formatta çektiğiniz fotoğraflarınızı açarken karşınıza gelecektir. Kullanımı basit ve hoş olan bu iş için Adobe firmasına ne kadar teşekkür etsek azdır elbette :) Ayrıca her fotoğraf makinesi üreticisinin kameranız ile birlikte verilen cd'sinde kendisine ait bir raw yazılımı vardır. Bunların da genelde kullanımı basit ve çok işe yarardır.


***Avantaj*** Raw dosyalar jpeg dosyalara göre bir miktar büyük oluyorlar sıkıştırılmadığından dolayı. Örneğin bu yusufçuk fotoğrafını raw+jpeg fine formatta çekmiştim (yani raw+en yüksek kalite jpeg). Buna rağmen jpg dosya boyutum 3.29 MB iken aynı fotoğrafın raw dosyası 7.55 MB.

***Avantaj*** Jpeg dosyalar kameranız tarafından kaydedilirken kameranızdaki ayarlara göre keskinlik, kontrast, doygunluk ve beyaz ayarları ile bir miktar sıkıştırılıp kaydedilir. Raw dosyalar ise fotoğrafın çekildiği andaki gibidir. Daha sonra bu dosyayı Adobe Photoshop ile (Adobe Camera Raw eklentisi olmalı) açarak bu ayarlara müdahele etme şansınız bulunur.

***Avantaj*** Raw çekimlerinizde beyaz ayarının (white balance) hatalı olması birşey ifade etmez. Şekildeki açılan raw işleme menüsünde beyaz ayarını kendiniz tekrar yapabilirsiniz.

***Avantaj*** Raw çekimlerde 1 stop kadar (yani 1 pozlama değeri kadar) pozlama telafilerinde sorun çıkmaz. Kısacası fotoğraf işleme programları ile yaptığınız parlaklık ayarları fotoğrafın kalitesine etki ederken raw işleme de 1 stop (hatta kimisine göre 2 stop) telafi şansınız olur.

***Avantaj*** Bir kısmı bir miktar karanlık, bir kısmı bir miktar aydınlık fotoğraflarınızı 2 ayrı fotoğraf olarak kaydetme ve daha sonra üst üste ekleyerek çalışma ihtimaliniz ve fotoğrafa müdahele ihtimaliniz vardır (İleride bahsedeceğim).

***Avantaj*** Raw fotoğraflar adobe camera raw ile işlenirken yaklaşık 2.5 kat büyüme olanağı verir. Yani şekildeki 10.0 megapiksellik fotoğrafımı 25.3 megapiksele sorunsuz şekilde büyütebilirim.

***Avantaj*** Raw dosyasını hiçbir şekilde değiştiremezsiniz. Yaptığınız işlemler aynı dosya adı ile xmp uzantılı başka bir dosyaya kaydedilir. Yani yanlışlıkla fotoğrafı kaybetme şansınız yoktur. Ayrıca hukuki bir durumda fotoğrafın size ait olduğunu ispatlamanın en kolay yolu elinizde fotoğrafın raw yani ham halinin bulunmasıdır. Raw dosya formatını fotoğrafın negatifi, jpeg'i ise baskısı gibi düşünebiliriz.

***Dezavantaj*** Dosyaların büyük olması daha iyi bilgisayara sahip olmanız gerektiği anlamına gelir. Çünkü büyük dosyaları işlerken bilgisayarınız ister istemez daha yavaş işlem yapacaktır.

***Dezavantaj*** Hafıza kartınız jpeg çektiğiniz fotoğrafların yarısı kadar fotoğraf alacağı için yedek hafıza kartlarına ihtiyacınız muhtemelen olacaktır. Bunun yanısıra bilgisayarınızda da çok yer kaplayacağı için yedek bir harici disk ihtiyacı da ortaya çıkar.

***Dezavantaj*** Seri çekimlerde raw fotoğraflar büyük boylarından dolayı önbellekte fazladan yer kaplayıp uzun kayıt süresi gerektirirler. Yani deklanşöre basmanıza rağmen makineniz size "Saving..." uyarısı verip kareyi kaçırmanıza sebep verebilir.

Ben fotoğraflarımı genelde raw+jpeg formatta çekmeyi tercih ediyorum. Jpeg dosyaları incelemem, gözlemem ve dijital ortamlarda yayınlayacağım zaman işlemem kolay oluyor. Fotoğraflarımı baskıya vereceğimde ise raw üzerinde çalışıyorum. Bazen jpeg dosyalar tahmin ettiğimden daha güzel olabildiği için raw dosyalara hiç bulaşmıyorum hatta. Bu bana seçenek bırakıyor.

Uzun soluklu gezilere çıkarken eğer bellek kartlarımın yetmeme ihtimalini düşünürsem fotoğraflarımı jpeg fine formatta çekiyorum. Kimi zamansa raw+jpeg basic (temel) kullanıyorum.

Hızlı olması gereken ve hiçbirşeyi kaçırmamın gerektiğini düşündüğüm çekimlerde çoğu zaman raw çekimleri tercih etmiyorum. Özellikle düğün hikayesi çekimlerinde jpg çekmek hem hız, hem kartta fazladan fotoğraf alanı, hem işleme kolaylığı hem de daha sonra fotoğrafları teslim ederken kolaylık sağlıyor (Size fotoğraf çektirmek için gelmiş birisine raw dosyanızı vererek al sen bunu işle, sonra da feysbukuna avatar yaparsın diyemezsin doğal olarak. Bine yakın raw fotoğrafı da birkaç gün içerisinde işleyip jpeg dosyaya çevirmek neredeyse imkansızdır).

Herkese iyi günler dilerim.

29 Haziran 2009 Pazartesi

Dijital Dersler-10 (Foto Kolaj, Baskı ve Ayça'nın Doğumgünü)

Hem dijital ders hem de doğumgünü kutlaması bir arada, şampuan ve saç kremi misali :)

Dün (28 Haziran) sevgili eşim Ayça'nın doğumgünüydü. Ona el yapımı birşeyler vermek istedim. Çok fazla örgü, boncuk vs gibi yeteneklerin sahibi olmadığımdan dolayı yarı el yapımı olan ve en azından becerebileceğim birşey. Tabii ki fotoğrafla alakalı... Bir dijital kolaj :)

28 Haziran aynı zamanda bizim düğün tarihimiz. Aslında 10 Mayıs'ta evlendik ama ardından bir de memlekette düğün yaptık ve çifte kavrulmuş oldu. Mayıs ayında yoğunluktan dolayı pek de birşey yapamamıştım. Bu yüzden iki tane kolaj yapmak istedim.

Bir önceki dijital derste foto kolajı photo impact ile nasıl yapacağımızı anlatmıştım. Mantığın photoshop ile aynı olduğunu söylemiştim. Peki bu yazıdaki kolajları nasıl yaptık?

Öncelikle 55x40cm boyutlarında bastırmaya karar verdim. Bunun için yeni ve arka planı siyah olan 300dpi çözünürlükte boş bir sayfa açtım. 55x40cm boyut piksel olarak 300dpi çözünürlükte 6496x4724 eder (Yani 30 milyon piksel). Bu da bilgisayarınızı zorlayabilir. Bu yüzden isterseniz boyutu oranlı olarak ayarlayıp, yani 27.5x20cm yapıp çalışabilirsiniz. Ya da 300dpi yerine daha düşük (200dpi veya 150dpi) tercih ederek çalışma yapabilirsiniz. Baskıda çok büyük sorunlar vermeyecektir.

Bu siyah çerçeveye hareket katması için içine beyaz bir dikdörtgen çizdim (Soldaki menünüzde yani toolbox'ta 4. sırada). Çizdiğim dikdörtgeni sayfayı ortalattıktan sonra boyutunu ayarlayıp altta bir miktar boşluk bıraktım (birşeyler yazmak için). Ardından da bir önceki derstekine benzer şekillerde fotoğrafları dosyama ekledim.

Bir kolajın kuralı yoktur. Tamamen sizin yaratıcılığınıza ve hayal gücünüze kalmıştır. Baskı ile ilgili söylenebilecek sözüm ise küçük boyutta çektiğiniz bir fotoğrafı büyük baskı almaya çalışmayın yoksa tatmin edici olmayacaktır. Bütün fotoğraflarınızı da baskıda görmenizi tavsiye ederim (En azından beğendiklerinizi). Çünkü baskı, bu kadar uğraş verip çektiğiniz fotoğrafınızın meyvesi gibidir. Elinizdeki kağıdın üzerinde kendinize ait bir fotoğrafı görmek, bilgisayar ekranından bakmaktan kat kat daha fazla haz verici oluyor inanın.

Yazıyı fazlaca uzatmamak için şekil çizimleri ve fotoğrafları transparan yapma gibi detaylara şimdilik girmiyorum. Bunların hepsini ayrı ayrı ileride ele alacağım.Birkaç işe yarar özellik:
Dosyaya eklediğimiz yeni bir nesnenin yerini belirlemek: Nesnenin üzerinde sağ tık, açılan menüde align. Ardından; top (üste yaslar), bottom (alta yaslar), left (sola yaslar), right (sağa yaslar), center vertically (üst-alt arasında ortalar), center horizontally (sağ sol arasında ortalar), center both (ortalar).

Nesnenin diğer nesneler ile konumunu (altında veya üstünde olması) belirlemek: Nesnenin üzerine sağ tık, açılan menüde arrange. Bring forward (bir sıra yukarı), send backward (bir sıra alta) bring to front (en üste), send to back (en alta). Bu özellik ne işe yarar ki dediğinizi duyar gibi oldum. Örneğin üstteki kolajda çapraz duran üst sağdaki iki fotoğraf hemen altındaki fotoğrafların üzerinde duruyor. İşte bu işe yarar (Alta veya üste almaya).

Hepinize iyi haftalar dilerim ve tekrardan iyi ki doğmuşsun Ayça...

28 Haziran 2009 Pazar

Dijital Fotoğrafçının El Kitabı -Scott Kelby-

Eğer fotoğraf çekmeyi çok seviyorum, iyi fotoğraflar da çekmek istiyorum ama fotoğrafçılıkla ilgili bilgiler arasında boğulmak istemiyorum diyorsanız bu kitap tam size göre. Kitap olabildiğince sade ve esprili bir dilde fotoğrafçılıkla ilgili temel bilgilere yer veriyor. Kitapta teknik bilgi yok diyebiliriz. Aslında size şunu şu yüzden şöyle yapın denmiyor. Nedenden daha çok sonuca yer verilmiş ve ne yapmanız gerektiği anlatılmış.

Kitap sayfa sayfa ayrı başlıklara yer verdiği için okunması çok kolay. Ben şahsen 1 gün içerisinde okudum ve hoşuma giden noktaları oldu. Ancak birşeyin neden öyle olduğunu bilmek gibi bir takıntım olduğundan dolayı bu kitap bana göre değil diyebilirim. Yine de hakkını yememek gerekir ki birçok konuda çok güzel ipuçları veriyor. Örneğin manzara fotoğraflarını çekmeniz gereken saatleri bile yazmış Scott Kelby kitabında.

Kitabın ana başlıkları şunlar:
1- Net fotoğraflar için profesyonel ipuçları
2- Çiçekleri profesyonelce çekin
3- Profesyonel kalitede düğün fotoğrafları
4- Profesyoneller gibi manzara çekmek
5- Profesyoneller gibi spor fotoğrafçılığı
6- Profesyonelce portre fotoğrafçılığı
7- Sorunları profesyonelce atlatmak
8- Dijital ortamın profesyonel kullanımı
9- Profesyonel seyahat ve şehir hayatı fotoğrafları
10- Profesyonel baskı ve işe yarar diğer şeyler
11- "O kareyi" çektiren fotoğraf reçeteleri

Scott Kelby birçok kişi tarafından bir photoshop ustası olarak kabul edilir. Web sitesinde de faydalı bilgilere yer verir. Sitesine girip biraz mıncıklamak için buyrun adresi.

---------***---------***---------

Bugün Ayça Hanım'ın doğumgünü. Ben bu tip durumlarda bir miktar geriden gidiyorum genelde biliyorsunuz. Geç olmadan doğumgününü kutlamak istedim. İyi ki doğdun Ayçam... Nice mutlu yıllara...

24 Haziran 2009 Çarşamba

Ve hayat bazen acımasız olabilirken...

Tam da bloga yazı yazmaktaydım telefon geldiğinde, hem müsait bir günüm hem de derslerle ilgili aklıma konu gelmişti devam edebilmek için.

A: Ya Serhat bizim K. var ya
S: Ee kanka ne olmuş? Kötü birşey mi var?
A: Hastanede de. Ben de hasbelkader öğrendim, yanından dönüyorum.
S: Aman abi, hastanede olsun. Hayırdır? Kötü birşey mi? Ne oldu lan söylesene... (Aman hastanede olsun lafını yanlış anlamayın, bazen o hastanenin morgundan haber geliyor)
A: Yav işte patlayıcı, biraz şey olmuş. Neyse yaşıyor.
S: Abi neredeydi? Güneydoğu mu? Jandarma mıydı sınıfı K.'nın ben hatırlamıyorum.
A: Mardindeydi. Tankçı.
S: Ben birşey duymadım. Haberlerde de yoktu. Zaten haberler... Nasıl olur ya hu...

.........İki taraflı sessizlik........Nutkunun tutulması........Boğazının düğümlenmesi........Laf değiştirmeye çalışmaca........

Bu vatana sayısız kol, bacak, beden verdik. Hala da vermeye devam ediyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor elbette. Daha 26. yaşımda benim içime düşen ne ilk ateş bu ne de son olacağını biliyorum. Ve hala o klasik deyişle Türk ordusu dosta güven düşmana korku vermeye devam ediyor. Fazla da söze gerek yok.

(Fotoğraf: Ayça Karaoğlan - 29 Ekim 2007 Vatan Caddesi geçit töreni)

------------------

Anneler gününde ve kadınlar gününde blog alemi yıkılırken babalar gününde çeyreği kadar bile tepki olmadı sanırım. Yorumsuz :)

22 Haziran 2009 Pazartesi

İstanbul güzel memleket vesselam -Kısa Büyükada Turumuz-

Doğup büyüdüğüm şehir diye söylemiyorum bunu. Elinizde fotoğraf makineniz olsun, fazlaca da birşey bilmeyin fotoğrafçılık ve kameranız hakkında. Basın öylesine deklanşöre, güzel fotoğraflar veriyor. Eski tadı kalmamış tamam, ben ayrıldığımdan beri insan profili çok değişmiş amenna ama hala bir cennet misali duruyor orada. Sevgili eşimin hasretine dayanamadığımdan ve arkadaşımızın nişanı için ben de perşembe günü öğleden sonra İstanbul'a doğru yola çıktım. Amaçlarım arasında Büyükada'ya gidip fotoğraf çekmek, Hayyam'a uğrayıp biraz malzeme almak veya bakmak da vardı.
Ayça Hanım ile ada gezilerimiz fotoğraf açısından pek verimli olamıyor nedense. Her gittiğimizde ışık bize inat fotoğraf vermeyecek şekilde yansıyor, biz de arkamıza baka baka geri dönüyoruz. İşte bu geziden ufak tefek birşeyler çıkarmaya çalıştık. Bu kısır fotoğraf gezisine rağmen adanın ayrı bir yeri vardır içimde, eşime daha fazla tutulduğum günü hatırlatır. Balıktan anladığını fark ettiğimde havalara uçmuştum :)

Vapurlar artık Kabataş'tan kalkıyormuş sadece avrupa yakasında. İlk şaşkınlığım bununla başladı zaten. Vapura binip boğazın serin rüzgarını yemeyi özlemişiz. Hasta olmadığımıza dua etmemiz lazım.


Uzun uzun neler yaptığımızı anlatmak yerine daha çok fotoğraflara yer vermek isterim. Kısaca özetleyecek olursak klasik olarak dondurma yemece, kedi sevmece, biraz tepelere tırmanmaca, fotoğraf çekmeye çalışmaca, adanın ne kadar değiştiğini söyleyip eleştirmece ve geri dönmece. Dönerken de her zamanki gibi rüzgar yiyip üşümece :) Günün özeti bundan ibaret.

Bu aralar düğün hikayesi ile ve benim diğer işlerimle fazlaca vakit harcamaktayız. Bu yüzden fotoğrafla ilgili yazılar az oldu. Daha sık görüşmek dileğiyle, herkese iyi haftalar.

Dip not: İnsanlarımızın hiçbir şeye tahammülü kalmamış. Vapurun peşinde gelen martılardan bile rahatsız olup onlara yiyecek atanlara kızıyorlar. Taa Hindistan'dan ülkemi ziyarete gelmiş ve eliyle martıları besleyen adama bile tabiri caizse çemkiriyorlar. Neymiş efendim üstlerine pisliyormuş. Bu martılar size şov yapmak için gelmiyorlar ki peşinizden, 3 kuruşluk simit derdinde hayvancağızlar. Aslında martılar tam da bu insancıkların üzerlerine yaparken yakalamışım (havada hem de :p) ama burada yayınlamayayım.


15 Haziran 2009 Pazartesi

Fotoritim E-Fotoğraf Dergisi

Ayda bir yayınlanan ücretsiz e-fotoğraf dergisi fotoritim dolu bir içeriğe sahip. Çevremdeki tepkilere kulak verecek olursam kimisi bir fotoğraf dergisinin görsel doluluğuna sahip olduğunu düşünürken bir kısım ise daha iyi olabileceğini savunmakta.

Bütün bu görüşler bir yana siz de ayda bir kere farklı fotoğraflar ve yazılar ile vakit geçirmek isterseniz http://www.fotoritim.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

4 Haziran 2009 Perşembe

Dijital Dersler-9 (Foto Kolaj)

Ful'ün sorduğu diğer bir soru buydu. Fotoğraflarımı nasıl kolaj yaparım, birleştiririm? Ben yine daha çok hakim olduğum program olan Ulead Photo Impact'te anlatmayı tercih ediyorum. Mantık olarak Adobe Photoshop ile aynı çalıştığını tekrardan belirteyim.

Adım adım anlatıyorum. Taslak anlatımın kolay olmasını sağlayacaktır umarım.1- Siyah beyaz, çalışan çocuk fotoğraflarından oluşan 5 adet fotoğrafımı kolaj yapmak için seçtim. Fotoğraflarımdan 4 tanesi yatay kadraj 1 tanesi dik kadraj. Bu yüzden sağda ve solda 2 yatay, tam ortalarında da dik kadraj olmasını kafamda tasarladım. Bu fotoğrafların hepsini programa atıyorum.

2- Fotoğrafların kesme oranı 3:2 (genişlik/yükseklik oranı). Yatay olan fotoğrafların boyutlarının 600x400 olması yeterlidir diye tasarlayıp 4 yatay fotoğrafımı da küçülttüm. (Nasıl?)

3- Kolajda kenarlarda bir miktar boşluk kalsa iyi olur. Yatay olan fotoğrafların ikisinin üst üste toplamı 400+400=800 piksel eder. 20 üstten, 20 aralarında, 20 de ortalarında boşluk bırakmaya karar veriyorum. Böylece yeni oluşturacağımız kolajın yüksekliğinin 860 piksel olacağı ortaya çıkıyor.

4- Dik kadraj fotoğrafımı da 820 piksel yükselik olacak şekilde küçültüyorum. (Alttan ve üstten 20 piksel boşluk kalması için). Yüksekliği 820 yapınca genişliğim 547 oldu. (820/3x2=547 ediyor, hesap yapmanıza gerek yok. Program küçültme sırasında oranları koruyor).

5- Bu aşamada genişliği hesaplayalım. 20+600+20+547+20+600+20= 1827

6- Şimdi de üstteki File menüsünden New---> New Image veya Ctrl+N tuşu veya File menüsünün hemen altındaki beyaz sayfaya basıp yeni dosya oluşturuyorum ve karşıma şöyle bir menü geliyor (Alttaki görüntüyü büyütüp bakmanızı tavsiye ederim). 1827x860 boyutunda bir dosya açıyorum.7- Karşımızda yepyeni beyaz bir sayfa var :) Oraya hemen ilk fotoğrafı atayım. Fotoğrafın üzerinde sağ tıkladıktan sonra All işlemini yapıyorum ya da kısaca ctrl+a ile yapabilirsiniz. Bu hepsini seç anlamına geliyor. Sonra da yine sağ tıklayıp copy veya ctrl+c ile dosyanızı kopyalayın. Ardından yeni açtığınız dosyanın üzerine getirip sağ tık ile paste veya ctrl+v yapın. Fotoğrafımız boş dosyaya geçecektir. Her fotoğraf için bu işlemi tekrarlıyorum.

8- Şimdi o 5 fotoğrafı yerleştiriyorum. Bunun için 2 ihtimalim var:
I- Göz kararı yerleştirmek
II- Layer Manager kullanmak (Easy palettenin hemen altında, üzerini çift tıklayın veya mouse ile sürükleyin yukarı doğru açılır)

Layer manager kullanarak az önceki yaptığım hesapları kullanarak hepsini rahatça istediğim yerlere yerleştirebilirim. Daha sonra anlatmaya çalışacağım bu fonksiyondan kısaca bahsedeyim. X sol kenardan uzaklığı Y üst kenardan uzaklığı ifade eder (Görüntünüzün veya objenizin sol üst köşesinin uzaklığına göre hesaplanır). Böylece ilk fotoğrafı düşündüğüm gibi soldan 20 üstten 20 piksel uzaklığa kolayca yerleştiririm.
Yerleştirdikten sonra karşımıza kolajımız çıkmış olur. İsterseniz üst üste koyarak, isterseniz çapraz yerleştirerek, isterseniz fon rengini farklı seçerek, isterseniz değişik çerçevelerle, tamamen sizin yaratıcılığınız ölçüsünde birleştirmeler yapabilir, üzerine yazı veya farklı görüntüler ekleyebilirsiniz.

Herkese iyi günler efendim.

3 Haziran 2009 Çarşamba

Fotoğrafya

1997'den beri yayına devam eden Türkiye'nin ilk sanal fotoğraf dergisi fotoğrafya 13. yılında da hizmet vermeye devam ediyor. İşlerini büyük bir titizlikle yapan ekip her türlü yayında, yazıda ve görselde gerekli izinleri alıyor ve araştırmaları detaylı bir şekilde yapıyor. Tabiri caizse bu ince eleyip sık dokumaları yüzünden sık sık yeni sayı çıkarmaktansa daha seyrek ama daha yüksek kalitede yayınlara yer vermeye çalışıyorlar. Şu anda 21 sayıya ulaşan derginin 22. sayısı eli kulağında.

Tamamen magazin boyutunda olmadığı için faydalı bilgiler, fotoğrafla ilgili anlatımlar ve yazılar içeren dergi arada bir aklınıza takılanları araştırmak için de işe yararlı olabilir. Tasarımı sade ve kullanışlı bir web sitesine sahip. Ayrıca okumak için üye olmanıza veya para ödemenize gerek yok.

Web Adresi: http://www.fotografya.gen.tr