Bugün Mine Abla gönderdi bu fıkrayı bana. Beğendiğim için paylaşmak istedim. Mine Tuncer AFAD'ın (Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği) başkan yardımcısı ve çok sevdiğim ve saydığım bir fotoğrafçı. Fotograflar.net fotokonkur ve fotokritikte fotoğraflarından örnekler var. Ayrıca fotono1 ve fotopyamag'da da minetuncer kullanıcı adı ile bulabilirsiniz.
Bir profesyonel fotoğrafçıyı yemeğe davet etmişler... Yemek sırasında çektiği birkaç fotoğrafı ertesi gün jest olsun diye evin hanımına hediye olarak getirmiş fotoğrafçı..
evin hanımı:
evin hanımı:
Fotoğrafçı:
-----------***-----------***-----------***-----------***-----------***-----------
Bu yazı da Ülkü Tamer'in 2005'in ağustosunda radikal gazetesinde yayınlanan yazısından. Yazının orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.
Bir gelişinde yine heyecanlıydı. Ama sinirliydi bu kere. "Yahu," dedi, "boyuna soruyorlar, 'sen ne marka fotoğraf makinesi kullanıyorsun?' diye. Fotoğraf, makineyle mi çekilir! Şimdi en gelişmiş elektrikli daktilo bende olsa, en iyi romanları ben mi yazarım!"
Bir gelişinde yine heyecanlıydı. Ama sinirliydi bu kere. "Yahu," dedi, "boyuna soruyorlar, 'sen ne marka fotoğraf makinesi kullanıyorsun?' diye. Fotoğraf, makineyle mi çekilir! Şimdi en gelişmiş elektrikli daktilo bende olsa, en iyi romanları ben mi yazarım!"
Azıcık sakinleştikten sonra ekledi:
"Ben singer dikiş makinesiyle bile fotoğraf çekerim!"
Çaylarımızı içerken keyfi yerine gelmişti.
"Bir sürü herif var," dedi. "Alıyorlar ellerine makineleri, düşüyorlar Anadolu yollarına. 'Aman aman, dur, bir inek gördüm.' Durduruyorlar arabayı, şip-şak, ineğin fotoğrafını çekiyorlar. Sonra yola devam. 'Aman aman, dur, bir harmanyeri gördüm.' Şip-şak, harmanyerinin fotoğrafı. Yola devam. 'Aman aman, dur, bir çoban gördüm.' Yahu, ben o çobanın fotoğrafını çekmek için onunla dost olmalıyım, beraber yemek yemeliyim, bir gece çadırında kalmalıyım. Ancak ondan sonra fotoğrafını çekebilirim."
"Ben singer dikiş makinesiyle bile fotoğraf çekerim!"
Çaylarımızı içerken keyfi yerine gelmişti.
"Bir sürü herif var," dedi. "Alıyorlar ellerine makineleri, düşüyorlar Anadolu yollarına. 'Aman aman, dur, bir inek gördüm.' Durduruyorlar arabayı, şip-şak, ineğin fotoğrafını çekiyorlar. Sonra yola devam. 'Aman aman, dur, bir harmanyeri gördüm.' Şip-şak, harmanyerinin fotoğrafı. Yola devam. 'Aman aman, dur, bir çoban gördüm.' Yahu, ben o çobanın fotoğrafını çekmek için onunla dost olmalıyım, beraber yemek yemeliyim, bir gece çadırında kalmalıyım. Ancak ondan sonra fotoğrafını çekebilirim."
-----------***-----------***-----------***-----------***-----------***-----------
İnsanın hem özgüvenini yerine getirebilecek hem de kırabilecek türden iki yazı. Umarım yaz günleriniz güzel geçiyordur. Herkese iyi günler dilerim.
Filmli, hafif arızalı, sıradan bir makine, standart bir lens ve tarihi geçmiş negatifle çekilmiş bir fotoğraf. Nedense ben seviyorum, belki de yolculukla ilgili olduğu içindir, paylaşmak istedim. (Yok yok, benim henüz dikiş makinesi ile bile çekerim diye bir iddiam yok)
