Az önce bir e-posta geldi, "Tebrikler, günün blogu seçildiniz!" diye, fotonominin birinci yılında bloxoo'da günün blogu seçilmişim, hoş bir duygu.
Blogu açarken amacım insanlara kendi dilimizde ve olabildiğince anlaşılır bilgiler vermekti. Bir miktar işe yaradığını düşünüyorum, özellikle teşekkür postası aldığım zaman gerçekten yüzümde oluşan gülümsemeyi görmeniz gerekir.
Tabii ki günlük hayatın getirdikleri bazen sizi yaptığınız diğer işlerden uzaklaştırabiliyor. 2 aydır Düğün Hikayesi'nde "Kış Kampanyası" adı altında bir indirim uyguladık. Bu dönemde gelen mesajlar, evlenecek çiftlerle görüşmeler derken bir hayli yoğun geçti. Şimdi de kampanyanın son günleri, yoğunluğu bir miktar atlatır mıyız? Sezon yaklaştıkça daha da artacak. Neyse ki tatlı yorgunluklar ve neyse ki Ayça Hanım ile beraber birşeyler yapmaktan ve fotoğraf çekmekten inanılmaz keyif alıyoruz.
Kardı, kıştı derken arkadaşlarla bir fotoğraf projesine kalkıştık ama sanırım patladık, daha onun moral bozukluğunu atlatamadan şimdi yeni bir projeye başladık, konu hakkında bilgi vermiyoruz elbette :) Ancak çift kişilik, bir miktar kurgusal ve bir miktar da belgesel bir çalışmanın içine düştük bile.
Çocukluğumda kullandığım fotoğraf makinesini arıyordum uzun zamandır, birçok şeyi kaybettiğim gibi onu da kaybetmiştim. Neyse ki ebay'de İngiltere'de bulduk ve aldık. Şimdi bu küçük ve sevimli filmli makinemle fotoğraflar çekeceğim bir süre, bakalım ne olacak.
Yakın zamanda fotoğraf yayınlarıyla ilgili tanıtım yapabilme ihtimalim var, bir de ekipmanlarla ilgili inceleme de yapabilirim. Aslında bu konuda yeteri kadar kaynak var ama genelde ingilizce. Gerçekten sabır ve emek istediği için fazlaca da gözüm yemiyor açıkçası.
Ben buralardayım, e-postalarıma sürekli cevap vermeye çalışıyorum, twitter'da fazlaca aktif değilim ama gerek facebook'ta gerekse deviantart'ta beni bulabilirsiniz.
Herkese iyi hafta sonları efendim.